Londra'daki Imperial College'dan Profesör José R Penadés ve ekibi, yıllarca devam eden çalışmalarıyla antibiyotiklere karşı direnç geliştirmiş olan süper bakterilerin sırlarını açığa çıkaramadılar. Ancak, bir yapay zeka aracı yalnızca 48 saat içerisinde aynı sorunun yanıtına ulaşmayı başardı. Bu çarpıcı gelişme, bilim camiasında büyük bir şaşkınlık yarattı ve araştırmacılar, yapay zekanın bilimsel alandaki potansiyelini takdir etmek zorunda kaldılar.
YAPAY ZEKANIN GÜCÜ İLE AÇILAN SIR: SÜPER BAKTERİLER
Son yıllarda yapay zeka, bilimin çeşitli alanlarında çığır açan yeniliklere imza atmaya devam ediyor. Buna rağmen, Londra'daki Imperial College'dan Profesör José R Penadés ve ekibi, defalarca denemelerine rağmen çözemedikleri bir soruda yeni nesil bir yapay zeka aracının sadece iki günde çözüm bulmasıyla büyük bir sürprizle karşılaştılar. Araştırmacılar, antibiyotiklere dirençli "süper bakterilerin" neden bu kadar tehdit oluşturduğunu anlamaya çalışıyorlardı; ancak bu karmaşık sorunun yanıtı, yapay zeka sayesinde ortaya çıktı.
YILLARCA SÜREN ÇALIŞMALARIN YERİNE YAPAY ZEKAYA İKİ GÜN
Prof. Penadés ve ekibi, süper bakterilerin antibiyotiklere karşı direnç kazanma mekanizmalarını anlamaya çalışıyorlardı. Araştırmaları esnasında bakterilerin bir araya gelip kuyruk oluşturarak türler arası bulaşmayı sağladığını keşfetmişlerdi. Ancak bu gözlemler, uzun yıllar süren laboratuvar çalışmaları ve hipotez testleri neticesinde elde edilmişti.
Bir gün, ekip, sorunu çözmek için kısa bir bilgi ile Google'ın yeni yapay zeka aracına başvurdu. Sadece iki gün sonra bu yapay zeka, benzer bir hipotez önererek süper bakterilerin kuyruklar oluşturduğunu belirtti. Penadés, bu sonuç karşısında büyük bir hayrete düştüğünü ve “Biriyle alışveriş ediyordum ve ‘Lütfen bir saat yalnız bırakın, bunu sindirmem gerekiyor’ dedim” ifadesini kullandı.
YAPAY ZEKA, YILLIK ÇALIŞMALARI BİR ANDA HIZLANDIRDI
Profesör Penadés, yapay zekanın bu kadar kısa sürede sonuç vermesinin kendisini şaşırttığını dile getirdi. Bilgisayarına erişim sağlanıp sağlanmadığını sorguladığını ve Google'ın erişim olmadığını teyit ettiğini belirtti. Bu olay, araştırma ekibini, yapay zekanın potansiyelinin büyüklüğüne bir kez daha ikna etti.
Yapay zekanın sunduğu hipotezler yalnızca doğru olmakla kalmadı, aynı zamanda insanların gözünden kaçan başka alternatifleri de gözler önüne serdi. Penadés, yapay zekanın araştırma sürecinde dört farklı hipotez sunduğunu ve bunlardan bir tanesinin daha önce hiç düşünülmediğini vurguladı ve şu anda bu yeni hipotez üzerinde çalıştıklarını ifade etti.
YAPAY ZEKANIN BİLİMSEL GELİŞMELERDEKİ YERİ: BİR DÖNÜM NOKTASI
Yapay zekanın bilimsel araştırmalar üzerindeki etkisi, son zamanlarda giderek artan bir tartışma konusu hâline geldi. Bazı uzmanlar, yapay zekanın bilimsel keşifleri hızlandıracağını ve yenilikçi çözümler getireceğini savunurken, diğerleri bu teknolojinin iş gücünü olumsuz etkileyebileceğinden endişe ediyor. Ancak Profesör Penadés, bilim insanlarının bu kaygılarını anladığını belirtti. “Evet, insanlar iş yaşamları hakkında endişeliler, ama bu araç sizi güçlendirebilir. Artık oldukça etkili bir araca sahibiz,” şeklinde konuştu.
Profesör, yapay zekanın gelecekte bilim alanında çok daha büyük bir rol üstleneceğine inanıyor. “Bunun kesinlikle bilimi dönüştüreceğini hissediyorum. Harika bir şeyin önündeyiz ve bu sürecin bir parçası olduğum için çok mutluyum,” ifade etti.
YAPAY ZEKANIN BİLİMSEL GELECEĞİ: YENİ BAŞLANGIÇLAR
Penadés, bu deneyimi "Büyük bir maça çıkma fırsatım gibi: Sonunda bir Şampiyonlar Ligi maçı oynuyormuşum gibi hissediyorum," sözleriyle anlattı. Yapay zekanın bilimsel çalışmalara katacağı yenilikçi bakış açıları her geçen gün daha fazla ilgi görüyor. Gelecekte, bu tür teknolojilerin araştırmaların hızını artırarak daha fazla alanda yer bulacağı öngörülüyor.
