Dolar 39.1495 Euro 44.7618 Altın 4229.813 Borsa 9277.01 Sterlin 53.2752 Brend 65.42
4 Haziran 2025 Çarşamba

Tarık Buğra'nın Anısına: Osmancık Yazarının Ölüm Yılı ve Etkisi

Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatında önemli bir yere sahip olan gazeteci, roman, hikaye, oyun ve fıkra yazarı Tarık Buğra'nın aramızdan ayrılışının üzerinden 31 yıl geçti.

Tarık Buğra'nın Anısına: Osmancık Yazarının Ölüm Yılı ve Etkisi
Yaşam / 26 Şubat 2025 Çarşamba/13:19

Türk edebiyatında önemli bir yere sahip olan Tarık Buğra, "yerli düşüncenin öncüsü" olarak tanınmaktadır. Yazarın en çok ilgi gören eserlerinden biri ise Osmancık romanıdır.

Buğra, 1991 yılında Devlet Sanatçısı unvanıyla onurlandırıldı.

26 Şubat 1994'te hayata veda eden Tarık Buğra'nın yaşamına dair bazı önemli anekdotları sizlerle paylaşmak istiyoruz.

Tarık Buğra, 2 Eylül 1918 tarihinde Akşehir'de dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimine Akşehir'de başladı. İstanbul Lisesi'nde yatılı olarak eğitim alırken, bu kısmın kapanması üzerine Konya Lisesi'ne geçerek burada lise eğitimini tamamladı.

Lise yıllarında Tarık Nazım mahlasıyla hikaye ve şiir yazmaya yöneldi. İstanbul Üniversitesi’nde Tıp ve Hukuk Fakülteleri'nde kısa bir süre okudu; sonrasında Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde öğrenimine devam etti fakat son yılında eğitimine son verdi. Askerlik görevini tamamladıktan sonra Şişli Terakki Lisesi'nde öğretmen yardımcılığı yapmaya başladı.

FARKLI ALANLARDA GÖREV ALDI

İlk hikayelerini yazmaya başlama konusunda hocası Hakkı Süha Gezgin'den aldığı cesaret ile liseden 1936 yılında başarı ile mezun olan Buğra, zaman zaman İstanbul Üniversitesi'nde tıp ve hukuk eğitimine devam etti. Buğra, yaklaşık üç yıl süren askerliğinin ardından maddi zorluklarla karşılaşınca, 1947 yılında kayıt olduğu İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde öğrenim gördüğü dönemde okul masraflarını karşılamak amacıyla tezgahtar ve öğretmen yardımcısı olarak çalıştı.

GAZETECİLİK SERÜVENİ

Gazetecilik kariyerine Akşehir'de çıkardığı Nasrettin Hoca gazetesiyle adım atan Buğra, daha sonra Milliyet, Vatan, Yeni İstanbul, Haber ve Tercüman gazeteleri ile Yol dergisinde sanat sayfaları düzenlemiş, fıkralar yazmış ve yazı işleri müdürlüğü görevinde bulunmuştur. Hisar dergisi ve Türkiye gazetesinde de çalışmalar yapmış olan Tarık Buğra, 26 Şubat 1994 tarihinde İstanbul'da yaşamını yitirdi.

YAZARLIK FAALİYETLERİ

Tarık Buğra, yaşamı boyunca birçok edebi eser kaleme almıştır. İşte bu eserlerden bir kısmı...

Hikayeleri arasında: Oğlumuz (1949), Yarın Diye Bir Şey Yoktur (1952), İki Uyku Arasında (1954) ve Hikayeler (1964; sonradan eklemelerle 1969).

Tiyatro eserleri: Ayakta Durmak İstiyorum (1972), Akümülatörlü Radyo (1979), Yüzlerce Çiçek Birden Açtı (1979), İbişin Rüyası (1979) ile Güneş ve Arslan (1988). Gezi Yazıları; Gagaringrad-Moskova Notları (1962).

Fıkra ve deneme kategorisinde: Gençlik Türküsü (1964).

Romanları arasında ise: Siyah Kehribar (1955), Küçük Ağa (1964), Küçük Ağa Ankara'da (1966), İbişin Rüyası (1970), Firavun İmanı (1976), Gençliğim Eyvah (1979), Dönemeçte (1980), Yalnızlar (1981), Yağmur Beklerken (1981), Osmancık (1983), Dünyanın En Pis Sokağı (1989) yer almaktadır. Senaryo çalışmaları; Zafer Gaye Değildir (1993) ve Sıfırdan Doruğa-Patron (1994).